Herşeyin Başlangıcı Ölüm'dür

27 Ağustos 2009 Perşembe

"Sessizlik" diye haykırdı. Ağzının çevresini ruj gibi akan kana bakan insanları tınlamayarak. Çevirdi yeşil gözleri tekrar elinde tuttuğu gümüş usturaya "Kadim dostum tek sen anlıyorsun beni... Söyle, söyle ben bir canavar mıyım?" dedi. Cevap gelmeyince gözünden akan yaşa bakarak son bir kez daha "Sen de mi beni yarı yolda bırakıyorsun" dedi. Sonra sesi ağlamaklı bir hal aldı. Askerler çoktan nişan almışlardı kalbine "Vur" emri geldiğinden kurşunlar yırtıp geçeceki kalbini... Usturayı düşürdü elinden... Ve seslendi "Ölüm sadece bir başlangıçtır" Gözlerini yumdu ve "Ben bir dünyanın hayalini gördüm. Kanlar bardaktan boşalırcasına akıyordu. İnsanlar yerlerde sürünüyorlar. Bıçaklar havalarda uçuşuyordu. Ağzıma jilet soktuklarında bile beğenmiştim bu hayal-i aslına bakılırsa jileti iyiki ağzıma sokmuşlar dedi. Herşeyin aslına vardım ki artık gülüyordum. Olayın sadece komik yani bu diye düşünenler mizahtan anlamayan bok çucallarıydı. Yaşasın özgür dünya" Ve askerlerin silahlarından çıkan kurşunun taze kokusu alabiliyordum. Paslı demir gibi kokuyordu. Ve kalbime saplandığı zaman gülümsememi tutmak için elimden geleni yaptım. Ve kanlar akmaya başladığında elimi kalbime götürdüm. Artık ayakta bile duramayacakken ikinci kere çektiler silahı karnımın çeşitli yerine giren kurşunların ilerleyişini hissediyordum. Bu tığın hızlıca göğsüne sokulması gii bişeydi. Kafam yere çarptığımda seslendim "Ölüm sadece bir başlangıçtır"

0 yorum: